Yeniçeri Ocağı 1

      Bu yazımızda Osmanlı Devletinin en güçlü ordusu olan ve birçok zafere imza atmış olan yeniçerilerden bahs edeceğiz.Yeniçeriler dünyada eşi ve benzeri olmayan ve en uzun süre ayakta kalmış olan bir askeri ocaktır.Ama daha sonraları bazı devlet adamlarının kışkırtmasıyla sık sık isyan çıkartıp,kafalarına göre tahttan padişah indirip,padişah çıkarmışlardır.Yani amaçlarından sapıp, devlet işlerine karışır duruma gelmişlerdir.Bu sebeple 2.Mahmud döneminde vakai vakvakiyye olarak adlandırılan olay ile yeniçeriler tarih sahnesinden silinmişlerdir.Yeniçerilerin Osmanlı Devletinin elde ettiği zaferlerden çok büyük payları vardır.Şimdi alt başlıklar halinde düşmana korku salmış olan yeniçerilerden inceleyelim.

                                               Yeniçeri Ocağının Kuruluşu
      Yeniçeri ocağının kuruluşu 1. Murad dönemine dayanır.Bazı tarihçiler Osman Gazi dönemine dayandırsada çoğunun görüşü 1. Murad dönemidir.
Osmanlı'nın ilk dönemlerinde düzenli bir ordu bulunmaktaydı. Askerler Osmanlı egemenliğindeki farklı boylardan toplanıyordu. Bu da Padişahının otoritesini tehlikeye sokuyordu. Padişah 1.Murat Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşanın tavsiyesi ve yardımı ile bizzat kendine bağlı bir ordu kurmak istedi. Bu orduya direk Padişah'a bağlı olduğu için Kapıkulu ismi verildi. Bu ordunun en büyük gücünü yeniçeriler oluşturuyordu. Yeniçeriler,devşirme yolu ile Hristiyan ailelerden alınan çocuklardan oluşuyordu. Belli kurallara göre Hristiyan ailelerden alınan çocuklar ilk olarak bir Türk ailesine verilerek türkleşmesi ve Müslümanlığı benimsemeleri sağlanıyordu.Daha sonra acemi ocağında eğitilen bu çocuklar yeniçeri ocağına alınıyordu.
      Yeniçeriler, savaş zamanı padişahın yanında bulunur ve padişahı korurlardı.   Savaşlarda son bitirici darbeyi yeniçeriler vuruyorlardı. Savaş olmadığı zamanlar görevleri payitahtı yani İstanbul'u korumakta yeniçeriler kendilerine padişahın ve padişahın tahtının  koruyucuları olarak görüyorlardı. Ocak onların evi ve ailesi, padişah ise babaları olduğu onlara öğretiliyordu.
    Lafı fazla uzatmayalım bu yazıda bu  kadar yeterli, bir daha ki yazımızda Yeniçeri Ocağı'nın bazı özelliklerinden, nasıl bozukluklarından ve ortadan kaldırılmış larından bahsedeceğiz. Bir daha ki yazımızda görüşmek üzere vesselam.

Osmanlıda Darbeler

    Bu yazımızda Osmanlıda gerçekleşen darbelerden bahs edeceğiz.Darbe,türk siyasi tarihimizin daha en başlarından beri var olan bir olay.Türk siyasi tarihinde hemen hemen çoğu devlette darbe gerçekleşmiştir.Örneğin; Türk siyasi tarihinde ilk kurulan Türk devleti olarak kabul edilen Orta Asya Hun Devletinin kurucusu kabul edilen Teoman'ın oğlu Mete tarafından yönetimden el çektirilip,

katl edilmesi siyasi tarihimizdeki ilk darbe kabul edilir.Yani darbe ne yazıkki tarihimizde geçmişten bu güne kadar gelenek gibi var olup gelmiştir.
 
   Osmanlı Devletinde de birçok darbe ve darbe girişimi gerçekleşmiştir.Osmanlıda gerçekleşen darbeleri aşağıda sırayla vereceğiz;

                           1.Yavuz Sultan Selim'in Tahtı ele geçirmiş
      Yavuz Sultan Selim,tahtta bulunan babası 2.Beyazıt'ın yaşlılığını ve Safevi Hükümdarı Şah İsmail'in doğudaki tehlikeli hareketlerine karşı tepki vermemesini gerekçe göstererek babasına karşı isyan çıkartıp,yeniçerileride arkasına alıp babasını tahttan uzaklaştırıp,24 nisan 1512 yılında tahta geçmiştir.
   Osmanlı tarihinde ilk darbe Yavuz'un babasına yaptığı darbedir.Lafı fazla uzatmadan Osmanlıda gerçekleşen darbeleri aşağıda sırayla vereceğiz.

      2.Osman Vakası (Genç Osman)
  Yeniçerilerin ihtilâli ile 2.Osman tahttan indirilip,öldürülmüştür.2.Osman bir ihtilal sonucu öldürülen ilk Osmanlı Padişahıdır.

     3.Kabakçı Mustafa İsyanı Ve 3.Selim
Kabakçı Mustafa önderliğinde ayaklanan yeniçeriler,3.Selim'i tahttan indirdiler.

     4.Abdulaziz'in Düşürülmesi
Midhat Paşa önderliğindeki cuntacılar tarafından aklı dengesi yerinde olmaması mazaharetiyle Abdülaziz tahttan indirilmiştir.

     5.2.Abdulhamit'in Hal Edilmesi
  31 mart ayaklanması mahne edilerek Abdülhamit tahttan indirilmiştir.

Fatih Sultan Mehmet Ve İstanbul'un Fethi

     Evet arkadaşlar bu yazımızda biraz Fatih Sultan Mehmetten bahs edeceğiz.Hepimizin bildiği gibi Fatih,İstanbul'un fethi ile altın harflerlen tarihe geçmiştir.Fatih,çağ açıp,çağ kapamış bir padişahtır.Daha 21 yaşında iken birçok kez kuşatılıp alınamayan İstanbul'u almıştır.Bizansın aşılmaz denilen surlarını aşmış ve İstanbul'a Osmanlının adaletini ve hoşgörüsünü getirmiştir.Eyüp EL Ensari Hazretlerinin kayıp olan mezarını bulmuştur.Peygamber Efendimizin,övgüsüne mazhar olmuştur.Peygamberimiz,(İstanbul'u feth eden komutan ne güzel komutan,feth eden asker ne güzel askerdir.) buyurmuştur.Bu hadise mazhar olmak için birçok müslüman devlet istanbul'u kuşatmış,ancak bizansın heybetli surlarını aşamamıştır.Hatta Eyüp El Ensari Hazretleride bu amaca ulaşmak için Bizansın surlarının önünde şehit düşmüştür.Bu övgü Fatih Sultan Mehmet'e nasip olmuştur.

   








   Fatih,daha çocukluğundan beri hep İstanbulun fethini planlamıştır.Hatta 9 yaşında iken yastığına İstanbul'un haritasını çizip plan yaptığı söylenir.Fatih'in şu sözüde meşhurdur,(ey İstanbul,ya ben seni alırım,yada sen beni.).İstanbul'un fethi için şahi denen büyük toplar döktürmüş ve havan topunu geliştirmiştir.Gemileri karadan yürütüp Haliçe indirmiştir.Bizansın heybetli surlarını yerle bir edip İstanbul'a adalet ve hoşgörüyü getirmiştir.Orta çağa son verip,yeni çağı başlatmıştır.Ayasofyayı camiye çevirmiştir.Ve İstanbul Osmanlının son başkenti şeçilmiştir.
     
     

Kanunî Sultan Süleyman

   Evet arkadaşlar, bu yazımızda Kanuni Sultan Süleyman dan bahsedeceğiz. Sultan Süleyman batıda Muhteşem Süleyman doğuda ise adaletinden dolayı Kanuni Sultan Süleyman olarak anılmaktadır. Sultan Süleyman toplam 46 yıl Saltanat sürmüştür. Bu saltanatının Yaklaşık 10 yıl 1 ay gibi suresi seferlerde geçmiştir 13 kez sefer yapmıştır.Sultan Süleyman Osmanlı'nın onuncu padişahı ve 89.İslam halifesidir. Sultan Süleyman en çok sefere çıkan ve en uzun süre Saltanat süren padişahtır.
   
        Sultan Süleyman 6 Kasım 1494 yılında Trabzon'da dünyaya gelmiştir. Babası birinci Selim annesi ise Ayşe Hafsa Valide sultan'dır .Çocukluk yıllarını süt kardeşi Yahya Efendi ile birlikte Trabzon'da geçirmiştir .7 yaşından sonra ise bilim ,tarih, edebiyat, din ve askeriye alanında eğitim almak için  İstanbul'a ,Topkapı Sarayı'ndaki enderuna gönderilmiştir.

       Sultan Süleyman batıda Belgrad ,Boğdan, Rodos ve Macaristan'ın büyük bir kısmını Osmanlı topraklarına katmıştır. 1529 yılında Viyana'yı kuşatmış ancak bazı sebeplerden dolayı başarılı olamamış kuşatmayı kaldırmak zorunda kalmıştır. Doğu'da ise Safevilerle yaptığı savaşlarda Ortadoğu'nun büyük bir bölümünü ele geçirmiştir.

        Sultan Süleyman Zigetvar  kuşatmasının sonlanmasından  bir gün önce ,7 Eylül 1566 yılında vefat etmiştir. Yerine oğlu İkinci Selim geçmiştir.

   

Sultan Abdülhamid Han

  Sultan ikinci Abdülhamit Han Osmanlı'nın en çok tartışılan padişahlarından biridir.33 yıl boyunca Avrupalı Devletler tarafından "hasta adam" diye anılan Osmanlı Devleti'ni ayakta tutmuş,ha dağıldı dağılacak denen devlete can veren nefes olmuştur.Kimi ćevreler tarafından "kızıl sultan " olarak anılmış,kimi çevreler tarafındanda "cennetmekan"olarak anılmıştır.Ama kim ne derse desin sultan ikinci Abdülhamit Han Osmanlı'nın fiilen gerçek son padişahıdır.Osmanlıda en uzun yıllar saltanat süren padişahlardandır.Dilerseniz biraz bu padişahın hayatından bahs edelim;

             

Abdulhamid Han,Sultan Abdulmecid'in dört şehzadesinden ikincisi olarak 21eylül 1842 tarihinde Tiri müjgan kadın efendinin oğlu olarak dünyaya gelmiştir.Sultan Abdulhamid,11 yaşında annesinin veremden hayatını kaybetmesiyle yetim kalmıştır.Annesinin vefatından sonra babası Sultan Abdulmecid bu oğlunu dördüncü Kadınefendisi olan perestü Kadınefendiye emanet etmiştir.Perestü Kadınefendi,Abdulhamid Han'ın ikinci annesi olmuştur.Perestü Hanım,Abdulhamid'i en igi bir şekilde yetiştirmiş ve eğitimine önem vermiştir.

Sultan Abdülhamit Han,abisi 5.Murad,ın akli dengesinin bozulup tahttan indirilmesi üzerine,Kanun-i Esasiyi ilan etmesi şartıyla 31 ağustos 1876 yılında tahta geçirilmiştir.Tahta geçmesinden az zaman sonra Rus Harbi meydana gelmiştir.Bu harpte ordularımız yenilmiş,Ruslar Yeşilköy'e kadar gelmiştir.Ruslarla antlaşma sağlanınca Sultan Abdülhamid Meclisi fesh etmiş ve Kanun-i Esasiyi askıya almıştır.Yönetimi Bab-ı Aliden alıp Yıldız Sarayı'na taşımıştır.Buradan 33 yıl boyunca izlediği "denge siyaseti " ile devleti ayakta tutmuştur. 

 1909 yılında gerçekleşen "31 Mart Vakası" ile tahttan indirilen Sultan Abdülhamid Han ,Selanik'e sürgün edilmiştir.Balkan Harbinin patlak vermesiyle İstanbul'a nakledilen Sultan Abdülhamid Han,1918 yılında Beylerbeyi Sarayı'nda hayata gözlerini yummuştur. 

  

Osmanlı Adetleri

     
  Osmanlı'nın unuttuğumuz birçok adetleri mevcuttur.Bu yazımızda Osmanlı'nın unutulan adetlerinden bahsedeceğiz.Osmanlı'da halk arasında birçok güzel adetler vardı,ama ne yazık ki biz Osmanlı'dan bize miras kalan bu adetlere sahip çıkamadık.Şimdi bu adetlerin birkaçından bahsedelim.
      Osmanlı da bir yere misafir geldiyse,önce misafire kahve ve su ikram edilirdi.Eğer misafirin karnı tok ise kahveyi alırdı.Karnı aç ise suyu alırdı.Böyle yapılmasının sebebi misafirin çekinipte aç olduğunu söyleyememesidir.
     Osmanlı'da Ramazan ayında zengin kişiler bakkal ve manav gibi dükkanlara gider,dükkân sahibinden veresiye defterini çıkarmasını isterdi.Rastgele baştan,ortadan ve sondan sayfa açmasını isterdi ve  bu sayfalardaki borçları öderdi.
   

Osmanlı'da Ramazan ayında halk eşe, dosta iftar vermeyi büyük bir ibadet sayar ve iftar vermek için birbirleriyle yarışırlardı.Ramazan ayı boyunca kapılar iftar vaktinde açık bırakılırdıki muhtaçlar,kimsesizler,yolda kalmışlar gelsinde iftar etsin diye.

Osmanlı Neden Çöktü?

    Bu yazımızda Osmanlının neden gerilediğini ve çöktüğünü inceleyeceğiz.600 sene dünyaya hükmeden Osmanlı ne olduda düştü? Gibi sorulara cevap arayacağız.Osmanlı en güçlü devrini Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamış,karada ve denizde tek süper güç haline gelmiştir.Akdeniz ve Karadenizi Türk gölü haline getirmiş,üç kıtada sözü geçen bir imparatorluğa dönmüştür.Ama yine bu dönemde Osmanlı içinde rüşvet ve adam Kayırmalar başlamıştır.Sokullu Mehmet Paşa nın ölümüylede Osmanlı Gerileme dönemine girmiştir.Artık toprak kayıpları başlamış yönetime tecrübesiz kişiler gelmeye başlamıştır.Artık ordudada düzen bozulmaya başlamış,yeniçeriler sık sık isyan çıkarmaya başlamıştır. İstedikleri Padişahı tahttan indirip istediklerini tahta çıkartıyorlardı.Osmanlı artık eski dönemlerini kaybetmişti.2.Abdulhamid dönemine gelindiğinde dış devletler Osmanlıya hasta adam diyorlardı.Ama Abdülhamid 33 sene bu İmparatorluğu ayakta tutmuştur.Ancak  onuda tahttan indirmişlerdir.Abdulhamidden sonra Osmanlının yüzü hiç gülmemiştir.Kîsa zaman sonrada bu imparatorluk son nefesini vermiştir.

Bursa'nın Fethi (1326)

   Osman Bey'in asıl amacı Bursa'yı feth etmektiBursalı sıkı bir kuşatma altına alıp,yakınına iki kale yaptırmıştır.Osman Beyin hastalanması üzerine kuşatmayı Orhan Bey devr almıştır.Orhan Bey deneyimli kumandanlarıyla müzakere ederek harekete geçmiş ve güneyde Orhaneli kalesi feth edilip yıkılmış ve Mudanya limanı alınıp Bursanın Bizans ile bağlantısı kesilmiştir.Daha sonra Bursa önlerine gelip Orhan Bey Pınarbaşında karargah kurmuştur.Aralıklarla on yıl süren kuşatma sonunda yardım alma umudu kalmayan Bursa Tekfuru şehri teslim etmiştir.İpek üretim ve ticaret merkezi olan Bursa Osmanlı Devletinin başkenti yapıldı.Osman Bey vasiyeti üzerine Bursa'yadefn edildi.İlk Osmanlı akçesi burda basılmıştır.

Osmanlı da Fetret Devri

   Bu yazımızda Osmanlının yaşadışı fetret dönemini anlatacağız.Fetret,kelime anlamı olarak karışıklık,Buhran anlamına gelir.Siyasal anlamda saltanatsız geçen dönemdir.
    Yıldırım Beyazıt Timur ile girdiği Ankara Savaşını kaybetmişti.Bu savaşta Beyazıt Timura esir düşmüştür.Ve uzun zaman geçmeden vefat etmiştir.Timur Beyazıtın vefatı üzerine ülkeyi Beyazıtın 4 oğluna paylaştırmış ve 4 Şehzadeyi birbirine düşürmüştür.Böylece Fetret devri başladı.Fetret devri 11 yıl sürmüştür.Mehmet Çelebi taht mücadelesini kazanarak Fetret devrine son vermiştir.

Osmanlı'nın kısa sürede güçlenmesinin sebepleri

   Bu yazımızda Osmanlının nasıl kısa sürede güçlendiğini maddeler halinde anlatacağız.
-Osmanlı'nın bulunduğu yerin ekonomik etkinliklere olanak tanıması,
-Zayıf durumdaki Bizans sınırında olması topraklarını genişletme olanağı tanımıştır.
-Osmanlı'nın merkeziyetçi otoriteye diğer Türk devletlerinden daha çok önem vermesi,
-İzlenen fetih politikası ile cihad ve gaza düşüncesiyle gönüllü mucahitlerin Osmanlı'ya katılması,
-Moğol istilasından kaçan Türk boylarının Osmanlı'ya katılması,
-Osmanlı Devletinin feth ettiği yerlere göçebe Türkmenleri yerleştirmeniz,(Bu iskan (yerleştirme)politikası alınan yerlerin elde tutulmasını kolaylaştırmıştır.)
-Osman Beyden itibaren Ahilerin desteğini alması,
 Ahilikten ileriki yazılarımızda bahsedeceğim.İşte Osmanlı'nın kısa sürede büyümesinin nedenleri yukarıdaki nedenlerdir.

BEYLİKTEN DEVLETE KAYILAR

       Evet arkadaşlar kaldığımız yerden devam ediyoruz.En son beylikten devlete Osmanlı Devleti'ni inceleyecekdik.Ertuğrul Gazi'nin vefatı üzerine yerine Osman Bey geçmiştir.Esasen Osman Bey babasının son yıllarînda vekili bulunuyordu.Ancak Ertuğrul Gazi'nin kardeşi Dündar Bey'in reis olmak istemesi üzerine aralarında anlaşmazlık çıktı.Ama Kayı beyi Osman Bey seçildi.Osman Bey sonradan Dündar Beyi ortadan kaldırmıştır.Böylece Osman Beyin otoritesi güçleniyor.
       Osman Bey daha sonra Bizans tekfurları aleyhine sınırlarını genişletmeye başlamıştır.Karacahisar, Yarhisar,İnegöl ve Bileciği almıştır.Bu başarıları gören Sultan 2.Gıyasettin Mesut,Osman Beye hükümdarlık alametleri göndermiş ve onu uç beyi olarak atamıştır.Osman Bey Bilecik'in fethinden sonra beyliğin merkezini buraya taşımıştır.Osmanlı Beyliğin Türkiye Selçuklu Devletine bağlı bir uç beyliğiydi.Türkiye Selçuklu Devleti Sultanı,3.Alaeddin Keykubat'ın İlhanlı hükümdarı tarafından tahttan indirilerek İran a götürülmesi üzerine Osman Bey 1299 yılında bağımsızlığını ilan etti.Böylece imparatorluk yolunda ilk adım atıldı.

KAYI BOYU

                        KAYI BOYU
      Evet arkadaşlar dün ki yazımızda bahsettiğimiz gibi Osmanlı Devleti'ni kuran Kayı boyundan başlangıç yapacağız.İlk olarak aşağıda Kayı boyunun silsilesini vereceğim.
                Oğuz  Kağan
     
      Bozoklar                    Üçoklar

     Gün Han
 
     Kayı

     Gündüz Alp

     Ertuğrul Gazi

     Osman Gazi

     Oğuz destanına göre Oğuz Han'ın Gün,Ay,Yıldız,Gök,Dağ ve Deniz adlarında altı oğlu vardır.Bunlardan ilk üçü Bozokları,diğer üçü ise Üçokları oluşturur.Kayıların soyu Bozoklara dayanır.Kayı sağlam,güçlü ve kuvvetli anlamına gelmektedir.Orta Asya'da Moğol istilası baş gösterince Türk boyları Anadolu'ya göç etmeye başlamıştır.Bu göç eden boylardan biride Kayılardır.Kayılar ilk Van Gölü kıyısında Ahlat yöresine yerleşmişlerdir.Sultan 1.Alâaddin Keykubat Kayıları Ankara yakınındaki Karacadağ bölgesine yerleştirmiştir.Daha sonra Bizans sınırındaki Söğüt ve Domaniç Kayılara yurtluk olarak verilmiştir.Bu sıralarda Kayıların başında Ertuğrul Gazi bulunmaktaydı.Kayılar Söğüt'ü kışlak,Domaniç'i yaylak olarak kullanmışlardır.Ve bu bölgede Kayılar büyük bir İmparatorluğun temelini atmışlardır.Damgaları da ok ve yaydır.
    Bu yazımızda Kayılardan özet şeklinde bahsetti.İnşallah ileriki yazılarımızda Kayılardan daha ayrıntılı bir şekilde bahsedeceğim.Yarın ki yazımızda ise inşallah Osmanlı'nın beylikten devlete geçiş döneminden bahsedeceğim.Yarın ki yazımızda görüşmek üzere Hoşça kalın.

OSMANLI İMPARATORLUĞU

            OSMANLI İMPARATORLUĞU
     Osmanlı 1300 yılında kurulan ve kısa sürede sınırlarını genişletip üç kıtada sözü geçen bir imparatorluğa dönmüştür.Osmanlı Devleti feth ettiği yerlere adalet ve hoşgörü getirmiştir.Osmanlı'nın izlediği bu hoşgörü politikasından ileriki yazılarımızda bahsedeceğim.Osmanlı Devletinin kısa zamanda büyümesinin temel nedenlerinden biri bu izlediği hoşgörü politikasıdır.
      Osmanlı Devleti öyle büyük bir devletki anlatmakla bitmez, sayfalara sığmaz.Eğer denizler mürekkep, ağaçlar kalem olsa ve tüm insanlar kâtip olsa yinede bu yüce İmparatorluğu yazmakla bitiremez.Ama biz elimizden geldiğince yazılarımızda bu İmparatorluğun tüm yönlerini size anlatmaya çalışacağız.Bu yazımız önsöz olsun, yarınki yazımızda Osmanlı'yı kuran Kayı boyundan başlangıç yapalım.Yarın ki yazımızda görüşmek üzere hepinizi Allah'a emanet ediyorum.